Bu dizinin bir önceki yazısından bu yana iki aydan fazla olmuş; özellikle veri analizi yazı dizisi ve sanal staj olayı odağımı tamamen değiştirmiş. Neyse, kaldığımız yerden devam edelim, Toronto'dan.


Yukarıda yer alan fotoğrafın benim tarafımdan çekildiğine inanmıyor bazen insanlar; Toronto'da kaldığım ev apartmanın 32. katındaydı (ilginç bir şekilde, asansörde 13. kat yer almıyordu) ve muhteşem bir manzarası vardı. Bu sayede, yukarıdaki gibi bir fotoğrafı bükülmeler [distortion] olmadan çekebildim. Evin manzarasını daha geniş haliyle ve yine özel bir fotoğraf yöntemiyle balkondan çekilmiş şekliyle aşağıda bulabilirsiniz.

Toronto'da kazandığım ve fotoğrafla pekiştirdiğim farklı bakış açılarından bakma yeteneği bugün bile etkisini kaybetmedi; biyolojik verilerin ve analiz sonuçlarının karmaşık ancak etkin ve daha iyi anlaşılır bir şekilde gösterilmesi yaklaşımlarını bu sayede kazandım (bir örnek için Cytoscape - 1 yazıma göz atabilirsiniz). Yine aynı şekilde, genelde ezbere ve mantığı anlaşılmadan gerçekleştirilen qPCR analizlerinin nasıl yapıldığı ve bu analizlerin nasıl daha etkin bir şekilde yapılabileceğine ilişkin anlayışı da bu şekilde geliştirdim (en az bir düzine qPCR kullanıcısının cihazın kapasitesinin dörtte birini bile kullanmadığına birçok kez şahit oldum). Tabii bu durumda bizim kültürümüzde çok yönlülüğün pek de hoş karşılanmamasının rolü de büyük; bizim maymun iştahlı dediğimiz insan tipine Google'da generalist diyorlar (bu kavramın anlamı için Wiktionary'de yer alan generalist maddesine, ekşisözlük'te yer alan generalist maddesine veya Forbes'ta yer alan ilgili makaleye bir göz atabilirsiniz).

Aşağıda yer alan resim, stajımın son gününde yaptığım sunum sonrasında çekildi. Grup lideri (en solda) ve biyoinformatik grubunun ağır topları birarada.
Gelelim bu stajın bana kazandırdığı sondan bir önceki özelliğe. Farklı kavramlar arasında ilişkiler bulmaya oldum olası ilgi duymuşumdur; üniversitede hazırlık sınıfında yeni kelimeleri öğrenirken bu kelimelerin birarada kullanılarak bir şekilde ilişkilendirildiği absürd hikayeler oluşturuyordum ve bu şekilde kelimeleri öğrenebiliyordum. Bilkent'ten Mehmet Öztürk'ün 2005 yılında yaptığı bir sunum beni çok etkilemişti: kendi çektiği fotoğraflardan bir kurgu oluşturarak sunumunu gerçekleştirmişti. Toronto'da o kadar çok fotoğraf çekmiştim ki, bunları kurgulayabiliyordum ve bu şekilde hazırladığım ilk sunum, stajımın sonunda gerçekleştirdiğim sunum oldu. Staj boyunca gerçekleştirdiğim projelerin fotoğraflarla kurgulanarak anlatılması grubun çok hoşuna gitmişti (sunum sırasında ikram ettiğim portakal suyu ve timbitlerin de ufak da olsa bir etkisinin olduğunu düşünüyorum :)) ). O günden bu yana hazırladığım istisnasız tüm sunumlarda ve eğitimlerde kendi çektiğim fotoğrafları bazen arkaplanda, bazense kavramları daha açık bir halde bir kurguyla sunmak amacıyla ama her seferinde mutlaka kullandım. Bu yaklaşım eğitimlerimin ve sunumlarımın hem ilgi çekici olmasını, hem daha anlaşılır olmasını, hem de bazı durumlarda dinleyenlerin uykusunu dağıtmamı sağlıyor.
Ve en önemli şey, en sonda. Bu stajda, dünyada henüz olmayan bir şeyin, yeni bir şeyin, bir grup özel insan tarafından nasıl sıfırdan meydana getirildiğini gördüm. Bu ekibin her ne kadar geçici de olsa bir üyesi olarak bazen tek başıma, bazense ekiple beraber biyoinformatik dünyasını şekillendirebilmek, sadece izleyen değil yolu da açan biri olmak bana büyük bir özgüven kazandırdı. Yapılabilir mi sorusu yerine nasıl yapılır sorusunu sormak arasında büyük bir uçurum var, ve bu staj sayesinde bu uçurumu büyük oranda aşabildiğimi düşünüyorum.
Bu stajda çok şey öğrendim.
Sözün Özü:
Dünyaca ünlü bir ekibin kısa bir süreliğine de olsa üyesi olmak birçok şey kazandırıyor ve hepsinden de önemlisi entellektüel standartlarınızın yükselmesine neden oluyor.
Proje:
Elinize bir kitap alın, ve rastgele 10 - 15 sayfa seçin. Her bir sayfanın başındaki kelimeyi bir kenara not alın ve bu kelimelerin geçtiği bir hikaye kurgulayın, ne kadar saçma olduğu önemli değil. Başta çok zor gelecek ama bir süre sonra kelimeler arasındaki ilişkileri görmeye başlayacaksınız. Farklı bir zihin egzersizi.
Meraklısına:
Birçok wiki sistemi var ve her biri farklı özelliklere sahip. Karşılaştırmaların yer aldığı wikipedia makalesinde bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer Mac kullanıcısıysanız, Mac Server adlı sunucu yazılımının (fiyatı 19$) beraberinde gelen bir wiki sunucusu da mevcut; en iyisi değil ama işinizi büyük ölçükte görecektir ve sizi neredeyse hiç uğraştırmayacaktır.