Verileri, yorumlayacak kişi veya grubun üzerinde kontrol sahibi olup olmaması açısından iki farklı çatı altında toplayabiliriz. Bunlardan ilki, yorumlanacak olan verilerin üzerinde kontrol sahibi olabildiğiniz, deneysel çalışmaları veya sahaya inmeyi gerektiren veri tipleridir ve ortaya çıkacak olan analiz sonuçları üzerinde doğrudan etkiniz vardır. İkinci tip veri ise, verinin toplanış biçimi de dahil olarak üzerinde herhangi bir etkinizin olmadığı, ya bir veritabanından ulaştığınız, ya da farklı kaynaklardan derlediğiniz verilerdir.
Deneysel çalışmalar genellikle çok iyi tanımlanmamış sorularla başlar; çoğu zaman yüksek çıktılı [high-throughput] teknolojilerle yapılan çalışmalarda bu soruları tanımlayabilmek çok da kolay değildir. Ancak deneysel süreçlerin sonunda elde edeceğiniz veri, öncesindeki süreci nasıl planladığınızla doğrudan ilişkilidir ve çoğu çalışmanın gerçek potansiyeline ulaşmasını büyük oranda belirler. Bu nedenle bu süreçler sonucunda elde edeceğiniz veriler üzerinde teknik detaylar hariç olmak üzere çok büyük oranda etkiniz vardır. Etki çoğu zaman sorumluluk da getirir, bu nedenle iyi planlanmamış bir deney en hafif haliyle insan, cihaz ve sarf kaynaklarının israfı anlamına gelir. Peki bu aşamada nelere dikkat edebiliriz?